Ankara İstasyonu – Selma Fındıklı

58157Ankara’yla ilgili veya Ankara’da geçen kitapları okumayı seviyorum. Ankara Kitap Fuarı’nda bir sahafın standında da Ankara İstasyonu‘nu görünce düşünmeden aldım. Kitap 1998 yılında İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü’nü kazanmış, üniversiteyi Ankara’da okuyup sonrada hep Ankara’da yaşamış olan Selma Fındıklı‘nın kaleminden çıkmış. Kitapta sekiz öykü bulunuyor. Öyküler 1918-1944 yılları arasında geçiyor ve kronolojik olarak sıralanmış. Hikayelerde kimi zaman bir Ermeni kızı, kimi zaman yaşı geçkin bir çerçi, kimi zaman da yaralı bir asker oluyorsunuz. Oluyorsunuz diyorum çünkü anlatım hep birinci tekil kişinin ağzından ve onun duygu dünyasına geniş yer verecek şekilde anlatılmış. Hikayelerde dönemin şartları, insan profilleri, Ankara’nın mekanları, Türkiye’nin yakın tarihi birbirine karışıyor. Ben kitabın bu yanından çok keyif aldım.

Anlatım canlı, söylediğim gibi kişilerin iç alemlerine geniş yer veriyor ve okurda edebi bir tat bırakıyor. Yalnız başkahramanımız ne kadar değişirse değişsin, üslup genel olarak pek değişmiyor. Babasız bir erkek çocuğun ve Ermeni hizmetçi kızın ağzından anlatılan öyküde biraz faklılık olsa da ben bu kadar farklı profilleri çizen yazardan bunu anlatımına da daha fazla yansıtmasını isterdim.

Öykülerin bir tema etrafında toplanmasını da beğendim. Yokluk, yeni kurulan bir başkent ve savaş, öyküleri sanki birbirine bağlayan ipler gibi. Tabi böyle bir dönem anlatılırken cumhuriyet, devrimler, Atatürk hep öykülerin içinde hatta bazen baş rolde. Yazarın cumhuriyetin kurucularına hayli sevgi ve saygı dolu olduğunu bunu da kahramanlarının ağzından ifade ettiğini söylemek yanlış olmaz.

91 sayfalık bu kitabı bir çırpıda okuyup bitirebilirsiniz, ancak alacağınız lezzet kesinlikle daha büyük olacak. Eğer Ankara’yla ilgili başka kitaplar da okumak isterseniz Kitap Notları’nda yazdığım Dumankara: Hayat Bir Yangındı,  06 Plakalı Kitaplar, ve Bizim Büyük Çaresizliğimiz başlıklı yazılara göz atabilirsiniz.