ÇAVDAR TARLASINDA ÇOCUKLAR ( GÖNÜLÇELEN ) – J. D. SALINGER

Benim kitaplığımda okunmadan bir süre beklemiş olan Çavdar Tarlasında Çocukları son kitap fuarından almıştım. Öncelikle alma sebebim, bir zamanlar yasaklanmış kitaplar listesinde olmasıdır. Yasak kelimesinin cazibesini inkar edemeyiz. Ben de neden yasaklanmış, içinde sakıncalı bu kadar ne var ve yayınlandığından bu yana 65 milyondan fazla okuyucu neden bu kitabı tercih etmiş diye merak ettim.

cavdar-tarlasinda-cocuklar1Çavdar Tarlasında Çocuklar, Holden adlı liseli bir gencin 3 gününü anlatıyor. Her şey Holden’in okuldan atılmasıyla başlıyor. Bundan sonra olayları Holden’in okuldan ayrılışı, eski bir öğretmenini ziyareti, ailesinden çekindiği için eve gidemediğinden birkaç gününü otel odalarında ve sokaklarda geçirişi, eski kız arkadaşıyla görüşmeleri ve sonunda kız kardeşiyle buluşmaları izliyor. Holden’in 3 gününü okurken insanları dikkatli bir şekilde izlediği ve haklarında çıkarımlarda bulunduğunu görüyoruz. Klasikleşen, bayağılaşan her şeye karşı Holden artık içinde bulunduğu ortamdan kurtulmak istiyor. Etrafındaki sahtelik, iki yüzlülük, samimiyetsizlik onu o kadar bunaltıyor ki, o da artık her şeye karşı bir isyan içerisinde.

Öncelikle kitabın böyle olmasını hiç beklemiyordum. Çavdar Tarlasında Çocuklar ismi nedense bana daha değişik bir hikaye çağrıştırıyordu. Kitabın isminden bahsetmişken, bu kitabı Gönülçelen adıyla da duymuş olabilirsiniz. Kitabı ilk olarak Fransızca kopyasından tercüme eden çevirmenimiz Gönülçelen adını münasip görmüş. Açıkça belirtmeliyim ki bu ismin kitapla alakası kesinlikle yok. Daha sonra kitabın Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kopyası, aslından tercüme edilmiş ve Çavdar Tarlasında Çocuklar ismi ile yayımlanmış. Bu isim de kitabın orijinal adı The Catcher in the Rye ile tam olarak uyuşmasa da orjinaline daha da yakın olduğu için bence daha uygun. Ah bu çeviriler! İsmin çağrıştırdıklarından bahsediyordum, Çavdar Tarlasında Çocuklar denilince biraz mahalle arasındaki çavdar tarlasında oynayan ve birbirlerine çok bağlı arkadaşlardan bahseden bir hikaye uyanmıştı gözümde. Ancak kitabın böyle bir konuyla yakından uzaktan alakası yok. Kitap Holden’in ağzından aktarılıyor ve gencimiz de 3 günde şehrin altını üstünü getiriyor, biraz ergenliğin getirdikleriyle boğuşuyor, hayata isyan ediyor. Çavdar tarlası ismi sadece bir bölümde geçiyor ve kitaba ismini verecek kadar önemli bir sahne olarak bulmadım bu bölümü de.

Kitap Holden‘in ağzından aktarılıyor demiştim.cavdar-tarlasinda-cocuklar2 Açıkçası okumak keyifliydi. Holden’i sevdim. Birinci ağızdan anlatılıyor ancak dili gerçekten çok samimi. Gerçekten karakterin düşünceleri okuyucuya direkt çekinmeden aktarılmış. Okurken keyifliydi, beni güldürdü çoğunlukla. Holden etrafındaki hiçbir şeyden memnun değil, etrafındaki samimiyetsiz insanlardan o kadar bunalmış ki kaçıp gitsem, otostop çeksem, bu sahtelikten uzak dursam istiyor. Bu kadar isyankar bir karakterin tabii dilinin de çok düzgün olmasını beklemiyoruz. Bir de ergenlik çileleri var. Kitapta olmayan cinsel hayatından da bol bol şikayetçi, kızlardan çok bahsediyor, onlarla yakınlaşıyor. Biraz da dinle ilgili şüpheleri var. Bu nedenlerden ötürü çıktığı zamanlarda Amerika’nın tutucu bölgelerinde yasaklanmış. Eğer bana sorarsanız kesinlikle yasaklanacak türden bir kitap değil. Ama zamanında maalesef böyle olaylar olmuş. Gençleri yanlış yönlendirdiği düşünülmüş. Ancak sonuç şu, başta da bahsettiğim gibi yasak her zaman ilgi çekicidir. Kitap yayınlandığı günden bu yana 65 milyondan fazla satmış.

Kitaba ilgi aslında yasak olmasıyla ilgili. Ben de ne zamandır okumak istiyordum. Birçok insanın da favori kitabıdır Çavdar Tarlasında Çocuklar ve ölmeden önce okunması gerekenler arasında gösteriliyor. Ancak bana sorarsanız o kadar abartılacak bir yanı da yok. Güzel miydi evet, keyif aldım, ancak dünyayı değiştiren bir kitap da değil bana göre.

Çavdar Tarlasında Çocuklar‘ın  abartılmasının sebeplerine bakarsak en başta yasaklanmış olması geliyor bana göre. Diğer bir sebep de araştırdığım kadarıyla John Lennon’ı öldüren Mark David Champman’ın yakalandığında üstünden bu kitap çıkmış. Sadece bu değil, birkaç suikastçinin de üzerinden bu kitap çıkınca insanların ilgisini çekmiş. Böylece daha çok okunmuş.

Holden’le tanışmak güzeldi. 3 gününü okurken ben keyif aldım. Aslında duygusal bir çocuk. Özellikle kız kardeşiyle ilgili hissettikleri çok hoşuma gitti. Holden’i okurken kendinizden çok şey bulacağınıza eminim. Siz de onun isyan ettiği şeylere isyan etmiş olabilirsiniz, aynı şeyleri düşünmüş olabilirsiniz veya eleştirdiği insanlardan bir tanesi olabilirsiniz.

Çavdar Tarlasında Çocuklar, yazar J. D. Salinger‘in ilk ve tek kitabıymış. Yazar 2010 yılında vefat etmiş. Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın filmi yok. Yazar kendisine yapılan bütün teklifleri reddetmiş. Buradan bir şeyler anlatma çabasında olduğunu, edebiyatı araç olarak kullandığını ve daha fazla parayı istemediğini düşünüyorum kendimce. Ancak yazar öldüğü için birisi çıkıp da onun isteklerine karşı olarak filmini yapar mı bilemiyorum.

Eğer yazılarımı okuduysanız, bu aralar özellikle aklımda olan ve okumayı uzun zamandır istediğim kitapları okumaya çalışıyorum. Bülbülü Öldürmek gibi, Yüzyıllık Yalnızlık gibi. Bu tip kitaplar insanda beklenti yaratıyor, ancak bu kitapların böyle seviyelere gelmesinin bir nedeni var. Bir gün okumayı çok isterim değil de bugün okumalıyım demeliyiz. Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı okuduğum için mutluyum, böylece benim listemden bir kitap daha eksildi.