İki Hayat Arasında – Jessica Shirvington

İki hayatınız olsa ne yapardınız? Hayatlarınız hakkında yalan söyleyebilir miydiniz? Yoksa bunu iyiye kullanıp iki kat uzun bir ömüre neler sığdırırdım diye mi düşünürdünüz? Yoksa sizi bunaltan hayatınızdan vazgeçebilir miydiniz? Ya anneniz babanız, çok sevdiğiniz kardeşiniz? Onlardan vazgeçebilir misiniz? İki Hayat Arasında sizi bu konuda düşündürecek sorulara yönlendiriyor.

“Mükemmel hayat mı? Mükemmel aşk mı?” diye kapağından bana meydan okuyan, sorularla bırakan bırakan İki Hayat Arasında’yı dün gece bitirdim. Elimden düşmedi deyimi gerçek oldu, akıcı ve değişik hikayesiyle bir bölüm daha bir bölüm daha derken kitabı bitiriverdim.

ikihayatarasinda 4İki Hayat Arasında, Sabine adlı henüz 18 yaşına girmiş genç bir kızın hikayesi. Öyle sıradanbir genç kız değil elbet. Nedenini bilmediği bir şekilde, Sabine hayatını ikiye bölünmüş bir şekilde yaşıyor. Yaşadığı her günü iki kere yaşamak zorunda, iki farklı hayata ait. Hem de farklı ailelere, farklı çevrelere…Bir hayatında orta halli bir ailenin biraz isyankar çocuğuyken, diğerinde zengin bir ailenin gösterişli kızı oluyor. Böyle bir hayatı olduğunu anladığı günden bu yana kimseye tek kelime etmemiş, her gece saat 12 olduğunda, Külkedisi gibi değişim geçirerek diğer hayatına uyanıyor. Bir gün, kendindeki fiziksel değişiklikleri diğer hayatına aktaramadığını farkettiğinde, onun için tek yaşam şansı olduğunu düşünüyor. Hayatlarından bir tanesinde ölürse, diğer hayatına devam edebilir, böylece bu çileyi daha fazla çekmek zorunda kalmayacağını anlıyor ve başlıyor kendini test etmeye. Diğer hayatına da o şekilde mi uyanacak diye vücuduna çizikler attığı bir günde o hayatındaki annesi ve babasına yakalanıyor. Birileriyle sonunda konuşabilmek için bunu bir fırsat görüp, iki hayatı olduğunu, küçüklüğünden beri böyle olduğunu ve testler yapmak için kendini kestiğini anlatıyor. Ancak annesi ve babası ona inanmaktan çok uzak, derhal bir kliniğe kapatıyorlar. Bu klinikte Sabine, bir yandan hala tek hayat yaşamanın yollarını ararken bir yandan da yakışıklı hemşire Ethan’a kendini inandırmaya çalışıyor çünkü ona gönlünü kaptırıyor. Acaba Ethan ona inanacak mı ve Sabine hangi hayatını seçecek yaşamak için ya da bir seçim yapacak mı, devamı İki Hayat Arasında‘nın sürükleyici sayfalarında!

Bu kitap tam bir Amerikan filmi tadındaydı! Elimden bırakamamamın sebeplerinden bir tanesi buydu. Hikaye beni en baştan sardı, sanki gözlerimin önünde değişik konulu bir Amerikan filmi oynuyormuşçasına çevirdim sayfaları. Konusu güzeldi, ben böyle hikayelere bayıldığımdan benim için oldukça akıcıydı. Umarım ileride bu kitabın filmini de yaparlar, çok güzel olacağından eminim. 

Sabine kendi hikayesini kendi ağzından aktarıyor. Değişim adını verdiği bu ikili hayat arasındaki geçiş zamanlarında yaşadıkları, iki hayatı birbirinden ayrı tutmanın, iki karakteri olmanın, kimseye açılamamanın zorluğu ve kendini inandıramamanın verdiği hayal kırıklıklarını anlatıyor. Kitapta tabii başta sizin de  aklınıza sorular geliyor. Benim kendi sorduğum soruların cevabını ben genellikle aldım sayfalar ilerledikçe. Böyle iki hayatım olsaydı neler yapardım bunu da düşündürdü. 

İki Hayat Arasında tahmin edilebilir bir sona sahip değil baştan söyleyeyim. Bu nedenle ben son sayfalarda şaşırıp kalırken, yazar beni sonunda  konu açısından sevindirdi ancak final biraz Türk filmlerinde olabilecek cinstendi. Eh, ne yapalım 🙂

“Değişik” bir şeyler arıyorsanız, İki Hayat Arasında, film tadında akıcılığıyla önerebileceğim bir kitap.